Araştırma: Avrupa’nın ilk avcı-toplayıcıları Buz Devri’nde yok olmadı
Adam Ben Rohrlach*
Avcı-toplayıcılar, Buz Devri sırasında güneybatı Avrupa’ya sığındı; Dün Nature ve Nature Ecology & Evolution dergilerinde yayınlanan iki yeni araştırmaya göre, daha sonra İtalyan yarımadasına yerleşti. Çağdaş insan yaklaşık 45 bin yıl önce Yakın Doğu’dan geldi ve Avrasya’ya yayılmaya başladı. Daha önceki araştırmalar, bu insanların yaklaşık 25.000 ila 19.000 yıl önce, devasa buz tabakalarının Avrupa’nın çoğunu kapladığı sırada öldüğünü öne sürdü. Şimdi, farklı antik halkların DNA’larını karşılaştırarak, bu görüşün tüm avcı-toplayıcı kümeler için geçerli olmadığını gösteriyoruz.
Yeni sonuçlarımız, Orta ve Güney Avrupa’daki avcı-toplayıcıların son Buzul Çağı’nda ortadan kaybolduğunu ortaya koyuyor. Ancak bugünkü Fransa ve İspanya’da yaşayan kuzenleri, arkalarında yaklaşık 30.000 yıl sonra Batı Avrupa halklarının DNA’sında hala tespit edilebilen genetik izler bırakarak hayatta kaldılar.
İLETİŞİMLİ BİR HİKAYE VE İKİ ARAŞTIRMA
Nature dergisinde yayınlanan ilk çalışmamızda, 356 tarih öncesi avcı-toplayıcının genomlarını, yani bir insan tarafından taşınan tüm DNA dizisini analiz ettik. Aslında, araştırmamızda var olan tüm antik avcı-toplayıcı genomlarını karşılaştırdık.
Nature Ecology & Evolution dergisinde yayınlanan ikinci çalışmamızda, yaklaşık 23.000 yıl önce İspanya’nın güney ucunda yaşayan birinin en eski avcı-toplayıcı genomunu analiz ettik. Ek olarak, yaklaşık 6.000 yıl önce güney İspanya’da yaşayan üç erken dönem çiftçisinin genlerini analiz ettik. Bu inceleme, bu bölgede önemli bir örneklem boşluğunu doldurmamızı sağladı.
Şimdi, bu iki çalışmanın sonuçlarını birleştirerek, Avrupa’daki insanlık tarihinin şimdiye kadar yazılmış en eksiksiz meselini öğrenebiliriz. Bu benzetmeler göçleri, insanların Buz Devri’nin etkilerine geri çekilmesini, uzun dönemli genetik soyları ve kayıp popülasyonları içerir.
BUZ ZAMANINDAN SONRA GENETİK REJENERASYON
32.000 ila 24.000 yıl önce, avcı-toplayıcı bireyler (“Gravettian kültürü” olarak bilinen toplumlarla ilişkili) Avrupa kıtasında yoğun bir şekilde yaşadılar. Tarihin bu kritik dönemi, Son Buzul Maksimumunda sona erdi. Söz konusu dönem, Avrupa’daki son buzul çağının en soğuk dönemiydi ve 24.000 ila 19.000 yıl önce gerçekleşti.
Verilerimiz, güneybatı Avrupa’dan (bugünkü Fransa ve İberya’nın bulunduğu yer) ve ayrıca orta ve güney Avrupa’dan (şimdi İtalya ve Çek Cumhuriyeti) gelen popülasyonların genetik olarak yakından ilişkili olmadığını göstermektedir. Bu iki farklı küme, genlerden çok birbirine benzeyen silahlar ve sanatla birbirine bağlıdır.
Orta ve güney Avrupa’da yaşayan Gravettian popülasyonlarının geride hiçbir genetik işaret bırakmadıklarını, yani Son Buzul Maksimumu’ndan sonra bir anda yok olduklarını görebiliyorduk. ‘Epigravettian’ olarak bilinen daha sonraki bir kültürle ilişkili bireyler, Gravettian’ın torunları değildi. Nature dergisinde yayınlanan makalenin ortak yazarlarından biri olan He Yu’ya göre, “bölgenin önceki yerleşimcilerinden genetik olarak farklılar. Büyük olasılıkla bu insanlar buraya Balkanlardan geldi; Son Buzul Maksimumu sırasında önce kuzey İtalya’ya vardılar ve ardından güneye, Sicilya’ya kadar ilerlediler.
Orta ve güney Avrupa’dan elde ettiğimiz veriler, İtalya yarımadasındaki Epigravettian toplumuyla ilişkili bireylerin daha sonra Avrupa’ya yayıldığını gösteriyor. Bu göçler yaklaşık 14 bin yıl önce, Buz Devri’nin bitiminden sonra gerçekleşti.
İKLİM SIĞINAĞI
Orta ve güney Avrupa’daki Gravettian toplumu yok olurken, güneybatıdaki toplulukların kaderi farklılaştı. Önümüzdeki 20.000 yıl boyunca, Batı Avrupa’daki güneybatı Gravettian popülasyonlarının genetik profilini birçok kez belirledik. Bunu öncelikle ‘Solutrean’ ve ‘Magdalenian’ kültürleri olarak bilinen torunlarında tespit ettik. Bunlar, Buz Tümeni mühletinde güneybatı Avrupa’da başarılı olan insanlardı. Buz Devri sona erdiğinde, Magdalenians kuzeydoğuya taşınarak Avrupa’ya yayıldı.
Alışılmadık bir şekilde, İspanya’daki Malalmuerzo mağarasında bulunan bir Solutrean bireyinin 23.000 yıllık kalıntıları, Avrupa’ya yerleşen ilk modern insanlarla doğrudan temas kurmamızı sağladı. Bunları 35.000 yıl önce Belçika’da keşfedilen bir bireye ve ardından Son Buzul Maksimumundan çok sonra Batı Avrupa’da yaşayan avcı-toplayıcılara bağlayabiliriz.
Buzul Çağı boyunca deniz seviyeleri şimdikinden daha düşüktü ve İspanya’nın güney ucu ile Kuzey Afrika arasında sadece 13 kilometrelik bir boşluk vardı. Ancak güney İspanya ve kuzey Fas’ta 14.000 yıl önce yaşamış bireyler arasında hiçbir genetik bağlantı bulamadık. Bu, Avrupa popülasyonlarının Buz Devri sırasında fiilen güneye çekildiklerinde, Kuzey Afrika’ya ulaşmadan önce şaşırtıcı bir biçimde durduklarını ortaya çıkardı.
Sonuçlarımız, İber Yarımadası’nın Buz Devri boyunca insanlar için güvenli bir sığınak olma işlevini ortaya koyuyor. Avcı-toplayıcıların geride bıraktıkları genetik miras, doğudaki uzak akrabalarının aksine, 30.000 yıldan fazla bir süre sonra da bölgede varlığını sürdürecekti.
BUZ DEVRİ SONRASI ETKİLEŞİM
Buz Devri’nin sona ermesinden yaklaşık 2000 yıl sonra, genetik olarak farklı iki avcı-toplayıcı kümesi yeniden ortaya çıktı. ‘Eski’ küme, Batı ve Orta Avrupa’da ve ‘yeni’ küme, Doğu Avrupa’da yaşıyordu. Bu kümeler, yaklaşık 8.000 yıl öncesine kadar, yaklaşık 6.000 yıl boyunca güneybatı avcı-toplayıcı popülasyonlarıyla genetik alışverişe dair hiçbir kanıt taşımadı. Bu dönemde Anadolu’dan Avrupa’ya göç eden yeni toplumlarla birlikte tarım ve yerleşik yaşam yaygınlaşmaya başlamış ve bu durum avcı-toplayıcıları Avrupa’nın kuzey uçlarına çekilmeye zorlamıştır.
* Adelaide Üniversitesi’nden arkeogenetikçi
Yazının orijinali The Conversation sitesinden alınmıştır. (Çeviri: Tarkan Tufan)